1 Aralık 2012 Cumartesi

Gezi - Tüyap

Merhabalar
Geçen cumartesi yıllardır gitmek isteyipte gidemediğim bu senede tam kaçıracakken ucundan yakaladığım Tüyap Kitap Fuarına gittim nihayet :)
Fakat beni ziyadesiyle üzen bir olay oldu, her zaman yanımda olan kitabımı o gün yanıma almamışım ve o gün de fuarda kitabın yazarının imza günü vardı :(
Malumunuz Ayşe Kulin - Bora'nın Kitabını okuyorum şuan ve kör talihim şansıma kitabım yanımda yoktu fakat Ayşe Kulin oradaydı. Fuara gitmeden önce tam olarak araştırmamıştım o gün kimlerin imza günü var kimlerle söyleşi var bakmadan gittim.
Bi kere acayip derecede uzaktı yani benim Sarıyer'den gittiğimi farz edersek epeyce uzaktı İstanbul'dan gidiyoruz artık dedim heralde :)
Neyse gittik gelenler kadar gidenlerde vardı insanlar sabah erkenden gelmiş gezmişlerde gidiyolar bile :)
Neyse içeri girdik standları felan gezdik ilgimizi çeken kitapları inceledik hoşumuza gidenleri aldık.
Gerçi benim evde okunacaklar listem bayaa kabarık olduğu için pek kitap alma yanlısı değildim hem zaten mağazalarda ki raf fiyatıyla aynıydı onlarda çok fark yoktu.
Günün güzelliği ise kesinlikle Türkan Şoray'dı. Tesadüfen öğrendik onun da o gün imza günü varmış. İzdiham vardı resmen insanlar üst üste Türkan Şoray'ı görmek için sırada bekliyorlardı :)



Standları gezdikten sonra imza saatleri geldiği için imza salonuna geçtik. Koridor boyu yürüdükçe birilerine denk geldik. Biz Türkan Şoray, Küçük İskender ve Penguen çizerlerinin orada olacağını biliyorduk lakin ilerledikçe Uğur Dündar, Yılmaz Özdil, Ayşe Kulin, Canan Tan, Uykusuz ekibi, Küçük İskender, Türkan Şoray ve standlarda gördüğüm fakat tanımadığım bir çok yazarla karşılaştık. 


Gezmekten yorulduğumuz için ve karnımızda epeyce acıktığı için artık gitme vaktidir dedik ki malum yolumuzda epey uzak :)
Dışarda yağmur yağmasına rağmen, saatler ilerledikçe kalabalıkta git gide artıyordu. Girenler çıkanlar felan epeyce yoğundu trafik :)
Kalabalık daha merdivenlerden başlıyordu insanlar sırayla dizilmiş merdivenlere.
Neyse yavaş yavaşta olsa metrobüse ulaşmayı başardık zar zor :) Önce Avcılar ordan da tekrar metrobüsle Mecidiyeköy'e geçtik. Cevahir'e gidip aç karnımızı sınırsız pizza menüsüyle bi güzel doyurduk :)



Çorba o kadar güzeldi ki pizzadan önce bi tabak içtim pizzalarımı yedim bitirdim bi tabak daha içtim :) Zaten hastaydım içine limon sıkıp sıcacık içtim boğazlarım yumuşasın diye :)
Yemeğimizi bitirip dizlerimize derman gelincede mağazaları geze geze metroya indik :)
Gezerkende karşımıza bu sevimli minnoş çıktı malum yılbaşı geliyor tüm mağazalar süslenmeye başlamış bile :)
 

Onunlada hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra tuttuk evimizin yolunuuu :))) Bir cumartesi de böyle bitti gelelim bu Cumartesiye bu Cumartesi yani saat 12'yi geçtiği için bugün maalesef çalışıyorum :( Ama dün yani Cuma günü akşam da güzel bir toplantıya katıldık. LCW markasının tasarımcıları bizleri Sürmeli Hotel de ağırladılar güzel bir akşam yemeği de yedik güzeldi yani herşey :)

Mutlu Haftasonları :)

2 yorum:

  1. Bir tek ben aynı şeyi düşünmemişim yani vardığımızda 1buçuktu ama insanlar çoktan dönüyorlardı :)
    Tüyap'tan Cevahir'e epey yol katetmiş olmalısın :)

    YanıtlaSil
  2. Birde Cevahir'den sonrası var orası sadece yemek yemek için durağımızdı o kadar yol gittik yani :))

    YanıtlaSil